Ay ne gerek vardı?
Köşe Yazısı - 25 Aralık 2016, Pazar

Hediye almaya bayılıyorum...
"E kim bayılmaz ki?" der gibi bakma.
Birilerinden hediye almaya bayıldığım kadar, birilerine hediye almaya da bayılıyorum ben ama. Hele de yeni yılda...
Bir biletle, haftalarca oyalanacak umut satın almanın da küçüçük bir hediyeyle mut dağıtmanın da en güzel zamanıdır yılbaşı...
Hediye almayı seviyorum...
Küçük, büyük fark etmeksizin. Lafın gelişi değil, gerçek söylüyorum...
Ellerimi uzatıp almayı, imza atıp teslim almayı, heyecanımı eksiltmemek için acele etmeden paket açmayı, mutlu olup sarılmayı, telefon edip teşekkür etmeyi ve hatta kullanmaya kıyamamayı dahi seviyorum...
En çok neye sevinir diye düşünmeyi, olur mu diye kafa yormayı, paketi için vakit harcamayı ve hatta zamanlamasını planlamayı dahi seviyorum...
Sair zamanda kendime aldığım kazağı bile hediye paketi yaptırıyorum ya hu, düşün yani o derece. (Mağaza satış elemanı güzel kardeşim, affet!)
"Ay ne gerek vardı" da demem hiç.
E gerekli çünkü.
Gerekli olmayaydı annem, kıyısında bucağında, misafirini yolcu ederken vermek için havlu, patik, bere saklar mıydı hem...
Yahut hiç tedariği yoksa, "Başın ağrıdığında içersin" deyip bi' paket Parol uzatır mıydı?
Bu devirde birine hediye almak zor iş, deme!
Duygusal bağın olan birine, eşe, dosta, arkadaşa kişisel hediye hazırlamakta ne var?
Market poşetlerini dahi atmayan sen, yaptığın kurabiyeyi içine koyup dostuna sunabileceğin bir boş kutu da mı saklamadın hiç?
Atmaya kıyamayıp çekmeceye tıkıştırdığın bir kırmızı kurdele?
O devasa çamdan kaldırıma yuvarlanmış bir kozalak?
"Çam sakızı, çoban armağanı" diye bir söz var arkadaşım. Gönülden verilene sevgiyle bakan göz, kusur aramaz ki zaten. Hem düşünmen yeter : )
Dersen ki "Biz şirket olarak müşterilerimize yeni yıl hediyesi vermek istiyoruz" ya da "Ajans olarak (en mühim paydaşlarımızdan) basına hediye göndermek istiyoruz", bak o zaman durum başka. Ciddi bir iş hakikaten.
"Kurumsal Hediye", "Promosyon"...
Amaç başka, hedef başka, hedef kitle başka, bak adı bile bambaşka...
Tamam kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez de Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var.
Kaz? Dimyat?
Ajans çalışanlarının çoğu 20'li yaşlardaki genç iletişimcileri için biraz 'değişik' oldu sanırım. Yani diyorum, "Şeytan ayrıntıda gizlidir" diyorum.
Şeytan bu, kendini öyle açık eder mi ki önlem alasın. Atladığın küçücük detaylar, gözden kaçan ayrıntılar şeytana yardım ve yataklık edebilir, büyük sıkıntı doğurabilir.
Üzerlerine tek tek gönderilen kişinin isminin kazındığı/basıldığı kişiye özel hazırlanan hediyeler mesela, ne zarif, ne inceliklidir.
Hediye gelen üzerinde adı yazılı bir ajanda bir direktöre kendini ne de özel hissettirirdi.
Adı-Soyadı doğru yazılsaydı tabii.

Global bir kimya şirketinin basın lansmanında hediye edilen modern teknoloji, minimalist bir telefon ahizesi, bir editörün masasında ne de şık dururdu.
Asetat kutusunun üzerindeki 7x7 cm'lik etiketinde 100 TL yazmasaydı tabii.
O meşhur şekerleme markası basın davetinde ürünlerini hiç esirgememiş, aferin. Tatlı yiyip tatlı tatlı geçinmeli değil mi? Bayram üzeri market girişindeki tezgahlardaki gibi yığıp, eline poşet tutuşturmasalardı tabii...
El emeği, göz nuru çeşmibülbül çini tabak, az kahrını çekmeyen koca gazetenin editörünün duvarına ne yakışırdı. Genel Yayın Yönetmeni görüp de sadece ona yollanmasına içerlemeseydi tabii.
Baştan bu yana bir A4 hediye lafı ettim diye sakın kendim için bi' şey istiyorum sanma arkadaşım, "Kaş yaparken göz çıkarma" diye söylüyorum.
İletişimin onca unsuruyla uğraşırken durduk yere başına bir de "Kriz İletişimi" çıkarmayasın diye diyorum.
Genç arkadaşıma not:
Yazının başından beri, "Mut"a takıldın kaldın, içeriğe bir türlü odaklanamadın, farkındayım.
"Hoca verir talkımı, kendi yutar salkımı" deme bak!
Varlığıyla, -li yapım eki alıp seni "Mut(lu)", yokluğuyla "Mut(suz)" ettiğine inanıyorsun da "Mut"un kendine neden inanamıyorsun?
Okuyucuya not:
Bu yazı biraz Atasözleri ve Deyimler sözlüğüne döndü, kabul ama söz, bir dahakine "Quote"lardan, filmlerden filan alıntı yaparım. Dur şimdi yapayım hatta;
"Yeni yılda güç sizinle olsun!
Şansınız hep açık, sevdikleriniz hep yanınızda, korkular uzak olsun"...
6642 kez okunmuş Şahnur Karaağaç
Yorum yapabilmek için üye girişi yapmış olmalısınız.